GüLeSeVDaLı
  Salavat-ı Şerife
 






Salavat-ı Şerife

SALAVAT-I ŞERİFE GETİRMENİN FAZİLETİ

HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER

 

              Allah Resulü(s.a.v.) buyuruyor:

·        “Dua ile sema arasında bir engel vardır.Üzerime salavat getirilince engel açılır, DUA YERİNE ULAŞIR.”

·        “Üzerime bir günde bin defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.”

·        “Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.”

·        “Her kim, farz namazını kıldıktan sonra bana on defa salevat okursa, Allah Teala, onun namazını kabul buyurur. Onun bu namazını Adem’e secde eden meleklerden daha üstün meleklerin makamı olan İlliyyine ulaştırır.O makamdan bir melek şöyle seslenir:

      -Artık dileğin neyse dile, her dileğin yerine getirilecektir.”

·       Vefatımdan sonra sizden kim bana selam gönderirse Cebrail(a.s.) gelir ve bana şöyle der:

-Ya Muhammed! Ümmetimden falan kimsenin sana selamı var.Bana karşılık ben şöyle selam alırım:

-Benden de ona selam olsun.Ayrıca onun için Allah’tan rahmet ve bereket diliyorum.”

·        “Kim altından kalkamayacağı güç bir işle karşı karşıya gelirse, üzerime çok çok salavatı şerife getirsin.Çünkü Allahü Teala, üzerime getirilen salavat-ı şerife sebebi ile onun sıkıntılarını, kederlerini giderir, rızkını çoğaltır, Allah’ın yardımı ile muradına nail olur.”

·        “Kıyamet gününde, katımda insanların en değerlisi, bana en çok salatü selam getirenlerdir.”

      Allah Resulü(s.a.v.) buyuruyor:

·        “İsmimi duyunca salavat getirmeyen insanların en cimrisidir.”

·        “Adımı duyunca salavat getirmeyen, insanların en acizidir.”

·        “Üzerime salavat getirmeden dağılan bir topluluk pişman olacaklardır.”

·        “Adımı duyunca salavat getirmeyen, insanların en acizidir.”

·        “Üzerime salavat getirmeden dağılan bir topluluk pişman olacaklardır.”

·        “Adımı duyunca salavat getirmeyen, yüzü koyun sürünsün.”

·        “Üç kişi yüzümü göremeyecektir.Ana babasına isyan eden, sünnetimi terk eden, üzerime salavat getirmeyen.”

·        “Adımı işitip te salavat getirmeyen, sonu mutsuz kimsesizdir.”

·        “Cuma günü ve geceleri üzerime yüz defa salavat getirenin Allah Teala otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.”

·        “Sırat üzerinde kalmış hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm. O anda üzerime getirdiği salavat-ı şerife gelip bu durumdan onu kurtardı.”

·        “Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.”

·        “Cuma günü üzerime seksen defa salavat getirenin seksen senelik günahı affolunur.”

·        “Karşılaşan iki mü’min salavat getirerek musafaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.”

·         “Üzerime yüz defa salavat getirene, Allah(c.c.) bin defa rahmet nazarı ile bakar.İştiyakla daha fazla getiren için kıyamet gününde şefaat ve şahitlik ederim.”

·         “Üzerime salavat getirirseniz, Allah ta sizin üzerinize salavat getirir.”

·        “Cuma günü kim bana seksen kere salat getirirse seksen yıllık günahı bağışlanır.Kim de günde beş yüz defa bana salavat getirirse asla kimseye muhtaç olmaz.”

·   “Muhammed isminin anıldığı yerde, işten kimse hemen kendine gelip baş parmağı ile yanındaki parmağını gözlerine sürüp üzerinde gezdirirse, artık o kimse hiç göz ağrısı görmez, onun gözlerine zarar gelmez.”

·  “Eğer kalplerin öldüğü gün kalbinin ölmesini istemiyorsan, bir günde on defa şu ilahi isimleri oku: “Ya Hayyu ya Kayyum” Sonra hiç yorulmadan bana her gün salavat getir.”

Allah Teala buyuruyor:

-Ey Muhammed’im! Arş-ı A’la’dan yedi kat yerin altına kadar bütün mülkümü sana feda ettim.Onların hepsi benim rızamı istiyorlar.”

Hazreti Aişe(r.anha) validemiz şöyle buyuruyorlar:

“-Bir hacet gidermenin anahtarı, hacet arz etmeden önce sunulan hediyedir.” Sözlerine devam ederek: “Allah’a hamd ü senada bulunarak O’nun rızasını almış oluruz. Efendimiz(s.a.v)’e salat ve selamda bulunursak o hacetin gerçekleşmesinde, Allah katında bizlere şefaat ve yardımını sağlamış oluruz. Zira Hakk Teala Kitabı’nda şöyle buyururyor:

“Allah’a yaklaşmak için vesileler arayın.”

Salavat getirmenin fazileti hakkında İmam-ı Şarani Hazretleri şöyle buyuruyorlar:

“-Büyük veli Aliyyül Havass’ın şöyle konuştuğunu duymuştum”: “Allah’tan bir şey isteyeceğiniz zaman,Allah Resulü(s.a.v.)’in adıyla o şeyi isteyiniz ve şöyle dua ediniz”: “Ey Allah’ım! Sevgili Peygamber’in Muhammed Mustafa(s.a.v.) hürmetine senden şunu isterim.” Şeklinde dileğinizi arz ediniz. Çünkü Allah’ın bir meleği vardır ki, bu isteğinizi anında Efendimiz (s.a.v.)’e bildirir ve O’na: “Filanca kişi, şu haceti için senin Allah katında aracı olmanı istemektedir.” der. Hazreti Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in dua ve istekleri Allah Teala tarafından geri çevrilmez.”

 

Peygamber (s.a.v.)’e salat getirmek, aynı zamanda cennette onunla buluşup sohbet etmeyi sağlar.

Şeytan çok ibadetlere el uzatır, lakin salavatı şerifeye el uzatamaz. Çünkü Ruhaniyet-i Peygamberi, salavat-ı şerife getirilen yerde bulunur.

Hazreti Peygamber’in feyz ve ruhaniyetinden istifade etmek için  mübarek salavat-ı şerifeler iştiyakla çokça okunmalıdır.Emeği az,derecesi çok yücedir.

     Dileği olan bir kimse ihlaslı kalp ile Resulü Ekrem(s.a.v.)’in üzerine 1000   defa salat ü   selam getirirse, Allah onun dileğini yerine getirir.

Salavat-ı Şerif  Çeşitleri

1.Allâhümme salli alâ Muhammedin ve enzilhül münzelel mukarrebe ındeke yevmel kıyâmeti.

2.Allâhümme enzilhül mak'adel mukarrebe ındeke yevmel kıyâmeti.

3.Allâhümme salli alennebiyyil ümmiyyi ve ezvâcihî ümmühâtil mü'minîne ve zürriyyetihî ve ehli beytihî kemâ salleyte alâ İbrâhîme inneke hamîdün mecîd.

4.Allâhümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûliken nebiyyil ümmiyyi.

5.Allâhümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûlike ve salli alel mü'minîne vel mü'minâti vel müslimîne vel müslimât.

6.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedinin nebiyyi kemâ emertenâ en nusalliye aleyh,
Ve salli alâ seyyidinâ Muhammedinin nebiyyil ümmiyyi kemâ yenbeğî en yusalle aleyh,
Ve salli alâ seyyidinâ Muhammedinin nebiyyi biadedi men lem yusalli aleyh,
Ve salli alâ seyyidinâ Muhammedinin nebiyyi kemâ tuhibbü en yusalle aleyh.
Allâhümme salli alâ Muhammedin kemâ hüve ehlühû,
Allâhümme salli alâ Muhammedin kemâ tuhibbü ve terdâ lehû.

7.Allâhümme salli alâ rûhi Muhammedin fil ervâh,
Ve salli alâ cesedi Muhammedin fil ecsâd,
Ve salli alâ kabri Muhammedin fil kubûr.

8.Allâhümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûlike ve alel mü'minîne vel mü'minât vel müslimîne vel müslimât.

9.Allâhümme Rabbel hilli velharâm,
Ve Rabbel beledil harâm,
Ve Rabbel meş'aril harâm,
Bikülli âyetin enzeltehâ fî şehr-i Ramazan,
Belliğ rûha seyyidinâ Muhammedin, Minnî tahiyyeten ve selâmen.

10.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve ala âli seyyidinâ Muhammedin vesellim
Allâhümme salli ve sellim alennebiyyin Muhammedin hattâ lâyebkâ min salâtike şey'ün,
Ve bârik alennebiyyin Muhammedin hattâ lâyebkâ min berekâtike şey'ün,
Verhaminnebiyye Muhammeden hattâ lâ yebkâ min rahmetike şey'ün.

11.Bismillâhirrahmânirrahîm,
"İnnallâhe ve melâiketehû yüsallûne alennebiyyi; Yâ eyyühellezîne âmenû, sallû aleyhi ve sellimû teslîme."

12.Lebbeyk, Allâhümme ve se'adeyk salavâtullâhil berrir Rahîm, vel melâiketil mukarrabîn, vennebiyyin vessıddîkın veşşühedâi vessâlihîn.
Vemâ sebbaha leke şey'ün Yâ Rabbel âlemîn.
Alâ seyyidinâ Muhammed İbn-i Abdullah, Hatemennebiyyin ve Seyyidil mürselîn ve İmâmil müttekîn ve Resûl-i Rabbil âlemîn
Eşşâhidil beşîriddâî ileyke bi iznike essirâcil münîr ve aleyhisselâm ve eimmeti ehli beytihî rıdvânullâhi aleyhim ecmaîn.

13.Sallallâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve cezâhü annâ mâ hüve ehlühû.

14.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sellim ve eczihî annâ hayrel cezâi.

15.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve tekabbel şefâatehül kübrâ ve erfe'a derecetehül ulyâ ve âtihî sü'lehû fil âhireti vel ûlâ kemâ âteyte İbrâhîme ve Mûsâ.

16.Allâhümmec'al salavâtike ve berekâtike ve rahmetike ve re'fetike ve mehabbetike alâ seyyidil mürselîne ve imâmil müttekîn ve kâidil ğurril muhaccelîn ve hâteminnebiyyin seyyidinâ Muhammedin abdike ve resûlike ve nebiyyike imâmilhayri ve kâidilhayri ve resûlirrahmeti.
Allâhümmebashü makâmen Mahmûdan yağbituhû bihil evvelûne vel âhirûne.
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd.

17.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve eshâbihî ve evlâdihî ve ezvâcihî ve zürriyyetihî ve ehli beytihî ve ashârihi ve eşyâihî ve muhibbîhi ve ümmetihî ve aleynâ meahüm ecmaîn.

18.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin küllemâ zekerehüzzâkirûne ve ğafele an zikrihil ğâfilûn.

19.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin mil es semâvâti vel arzı ve mil el arşil azîm.

20.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin nebiyyil ümmiyyi ve alâ âlihî vesellim.

21.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin salâten tekûnü leke rızâen ve
lihakkıhî edâen ve e'atihil vesîlete vel fazîlete vel makâmel Mahmûdellezî veadtehû veczihi annâ efdale mâ câzeyte nebiyyen an ümmetihi ve salli alâ cemîi ihvânihî minen nebiyyîne vesssâlihîne, birahmetike yâ ERHAMERRÂHİMÎN.

22.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi adede mâ halakte,

23.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi mil'e mâ halakte,
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi adede külli şey'in,
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi mil'e külle şey'in,
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi adede mâ ahsâ kitâbüke,
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi mil'e mâ ahsâ kitâbüke,
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi adede mâ ahâta bihî ılmüke,
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi mil'e mâ ahâta bihî ılmüke.

24.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin mutlakı cevâdil îmân, fî meydânil ihsân ve mürsile riyâhil keremi ilâ ravzıl cinâni ve alâ âli Muhammedin vesellim.

25.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin müferrikı firekıl küfri vettuğyâni ve müşettiti buğâti cüyûşil karîni veşşeytâni ve alâ âli Muhammedin vesellim.

26.Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin sâhibil Ferki vel Furkân ve câmial vedkı ve menzilehû min semâil KUR'ÂN ve alâ âli Muhammedin vesellim.

27.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin fî arasâtil Kıyâmeh,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin hîne tekûmussâatü vettâmeh,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten muhallasaten anil melâmeh,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten mübelleğaten ilesselâmeh,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten fâizaten alâ ehlil kirâmeh,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin fî külli hînin ve ân,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin fî külli zamânın ve mekân,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin bikülli lisânın ve cenân,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ınde zuhûri külli hikmetin ve beyân,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin sâhibil kitâbil azîzi ve hâmilil Fürkân,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten câmiaten beyne kün ve kân,
Ve Salli Alâ cemîi ihvânihî minennebiyyîne vessıddîkîne veşşühedâi vessâlihîne ehlel kıbleti vel amân vel kitâbi vel mîzân. Yâ HANNÂN, Yâ MENNÂN. Vağfirli ümmeti Muhammedin habîbike ve nebiyyike alleyhissalâtü vesselâm.
Ve eskinhüm alel cinâni ve ahsin ileyhim yâ veliyyel ihsân ve edhilhüm, birahmetike firridâ verrıdvân, verrahmeti velğufrân ve eizhüm mineşşeytâni vennîrâni, birahmetike yâ ERHAMERRÂHİMÎN.

28.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten lâhikaten binûrihi,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten makrûneten bizikrihi ve mezkûrihi,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten câmiaten beyne ferahihi ve sürûrihi,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten muhîtaten bitûrihi ve sûrihi,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten münevvereten likulûbi eshâbi sudûrihi,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin salâten şârihaten limenkûrihi fî mestûrihi,
Ve Salli Alâ cemîi ihvânihî minel enbiyâi ve evliyâi biadedi ubûrihi ve mürûrihi beynel mâi ve tuhûrihi vennûri ve zuhûrihi ve elhik ve umûrihi, yâ ERHAMERRÂHİMÎN.

29.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin biadedi külli zerretin elfe elfe merreh.

30.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlihi veselleme filevvelîn,
Ve Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlihi veselleme filâhirîn,
Ve Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlihi veselleme filmelâil e'alâ ilâ Yevmiddîn
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin fî evveli kelâminâ,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin fî evsatı kelâminâ,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin fî âhiri kelâminâ.

31.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlihi ve selleme adede mâ alimte,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlihi ve selleme zînete mâ alimte,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlihi ve selleme mil'e mâ alimte.

Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve âlihi ve sahbihî vesellim. Biadedi mâ fî cemîil Kur'ân-ı harfen harfen,
Ve biadedi külli harfin elfen elfen.

32.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin mahtelefel melevâni ve teâkabel asarâni ve kerrerel cedîdâni vestakbelel ferğadâni ve belliğ rûhahü ve ervâha ehli beytihî,
Minnet tahiyyete vesselâm ve bârik ve sellim kesîrâ.

33.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin, bikülli dâin ve devâin,
Ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim teslîmen kesîrâ.

34.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin biadedi verakı hâzihil eşcâr,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin biadedi vürûdi vel envâr,
Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin biadedi katril emtâr,

35.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin biadedi remlil ğıfâr.


36.Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin vesellim,
Salâten tüncînâ bihâ min cemîil ehvâli vel âfât ve takdîlenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min cemîi zünûbisseyyiât ve terfeunâ bihâ (ındeke) e'alet derecât ve tübelliğunâ bihâ aksal ğayât, min cemîil hayrâti fil hayâti ve be'adel memât. 


37.Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ RESÛLALLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ HABÎBALLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ HALÎLALLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ SAFÎYYALLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ NECİYYALLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ HAYRE HALKİLLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MENİHTÂREHULLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MEN ZEYYENEHULLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MEN ERSELEHULLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MEN ŞERREFEHULLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MEN AZZEMEHULLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MEN KERREMEHULLÂH
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ SEYYİDELMÜRSELÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ İMÂMELMÜTTEKÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ HATEMENNEBİYYÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ ŞEFÎELMÜZNİBÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ RESÛLE RABBİL ÂLEMÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ SEYYİDEL EVVELÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ SEYYİDİL AHİRÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ KÂİDEL MÜRSELÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ ŞEFÎAL ÜMMETİ
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ AZÎMEL HİMMETİ
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ HÂMİLE LİVÂİL HAMD
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ SÂHİBE MAKÂMİL MAHMÛD
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ SÊKİYEL HAVZIL MEVRÛD
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ EKSERENNÂSİ TEBEAN YEVMEL KIYÂMETİ
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ SEYYİDİ VELEDİ ÂDEM
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ EKREMEL EVVELÎNE VEL AHİRÎN
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ BEŞÎR
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ NEZÎR
Essalâtü vesselâmü (aleyke) YÂ DÂİYELLÂHİ BİİZNİHÎ VESSİRÂCİL MÜNÎR
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ NEBİYYERRAHMETİ
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ NEBBİYYETTEVBETİ
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MUKAFFİ ESSALÂTİ
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ ÂKIB
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ HÂŞİR
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MUHTÂR
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ MÂHÎ
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ AHMED
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ SEYYİDİ MUHAMMED
Salavâtullâhi ve melâiketihî ve rüsülihî ve hameleti arşihî ve cemîi halkıhî aleyke
Ve alâ âlike ve eshâbike ve rahmetullâhi ve berekâtühû.


38.Essalâmü aleyke yâ imâmel haremeyn,
Essalâmü aleyke yâ imâmel hâfikeyn,
Essalâmü aleyke yâ Resûlessakaleyn,
Essalâmü aleyke yâ men filkevneyn ve şefîi men fiddêrayn,
Essalâmü aleyke yâ sâhibel kıbleteyn,
Essalâmü aleyke yâ nûral meşrikayn ve ziyâel mağribeyn,
Essalâmü aleyke yâ ceddessibtayni el Hasani vel Hüseyni,
Aleyke ve alâ itretike ve isretike ve evlâdike vehfâdike ve ezvâcike ve efvâcike ve hulefâike ve hulesâike ve eshâbike ve ehzâbike ve etbâike ve eşyâike
Selâmullâhi vel melâiketihi vennâsi ecmaîne ilâ yevmeddîn,
VELHAMDÜLLAHİ RABBİL
ÂLEMÎN

 

Peygamber efendimizin şefaati

Sual: Peygamber efendimizin şefaati nasıl olacak?
CEVAP
Kabirden önce Resulullah efendimiz, üzerinde Cennet elbisesi ile kalkacak. Burak üzerinde, elinde liva-ül-hamd isimli bayrakla mahşer yerine gidecek, peygamberler ve bütün insanlar bu bayrağın altında duracak, hepsi, beklemekten çok sıkılacak, önce peygamberlerden Hazret-i Âdem, sonra Hazret-i Nuh, sonra Hazret-i İbrahim, Hazret-i Musa ve Hazret-i İsa’ya gidip, hesaba başlanması için şefaat etmelerini dileyeceklerdir. Her biri, birer özür bildirerek, Allahü teâlâdan utandıklarını söyleyecekler, şefaat edemeyecekler, sonra Resulullah efendimize gelip yalvaracaklardır.

Önce, Onun ümmeti, Sırattan geçip Cennete girecektir. Sonra bütün peygamberler şefaat edecektir.
(Buhari)

Peygamber efendimizin şefaati şöyle olacak:
1- Makam-ı Mahmud şefaati ile, mahşerde beklemek azabından kurtaracaktır.
2- Çok kimseyi, sorgusuz, sualsiz Cennete sokacaktır.
3- Azap çekmesi gereken müminleri azaptan kurtaracaktır.
4- Günahı çok olan müminleri Cehennemden çıkaracaktır.
5- Sevapla günahı eşit olup, Araf’ta bekleyen kimselerin Cennete gitmelerine şefaat edecektir.
6- Cennete girmiş olanların derecelerinin yükselmesine şefaat edecektir.

Şefaat ile hesaptan kurtardığı yetmiş bin kimsenin her birinin şefaatleri ile de, yetmişer bin kişi sorgusuz, sualsiz Cennete girecektir.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
(Peygamberlerin sonuncusu gibi bir şefaatçi olmasaydı, bu ümmetin günahları kendilerini helak ederdi. Bu ümmetin günahları çok ise de, Allahü teâlânın af ve mağfireti de sonsuzdur. Allahü teâlâ, bu ümmete af ve mağfiretini o kadar saçacak ki, geçmiş ümmetlere böyle merhamet ettiği bilinmiyor. Doksandokuz rahmetini, sanki bu günahkâr ümmet için ayırmıştır.

Allahü teâlâ, af ve mağfiret etmeyi sever. Günahı çok olan bu ümmet kadar af ve mağfirete uğrayacak hiçbir şey yoktur. Bunun için, bu ümmet, ümmetlerin en hayırlısı oldu. Bunların şefaatçileri olan Peygamberleri, peygamberlerin en üstünü oldu.

İmanlı ölen herkese şefaat
İmanını muhafaza ederek ölen herkes şefaate kavuşacaktır. Duha suresinin (Elbette Rabbin sana [şefaat hakkı ve pek çok nimet] verecek, sen de razı olacaksın) mealindeki beşinci âyet-i kerimenin tefsirinde Resulullah efendimiz (Ümmetimden bir kişi Cehennemde kalsa razı olmam) buyurdu. Şefaate kavuşabilmek için de imanlı ölmek şarttır. İmanlı ölenler de ebedi kurtuluşa kavuşmuş demektir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kıyamette şefaat edeceğim. Ya Rabbi, kalbinde hardal zerresi kadar iman olanları Cennete koy diyeceğim. Bunlar Cennete girecekler. Sonra, kalbinde az bir şey olanlara, Cennete girin diyeceğim.) [Buhari]

(Ahirette ilk şefaat eden ve şefaati kabul olan ben olacağım.) [İbni Mace]

(Ümmetimden, şirk üzere ölmeyen herkese Allah’ın izni ile şefaat edeceğim.) [Buhari, Müslim]

(Kıyamet günü en önce ben şefaat edeceğim.) [Müslim]

(Her peygamberin, müstecab
[kabul olan] bir duası vardır. Ben duamı, ümmetime şefaat etmek için ahirete sakladım.) [Buhari]

(Benden önce hiçbir peygambere verilmeyen beş şeyden biri şefaattir. Şirk üzere ölmeyen
[imanla ölen] herkese şefaat edeceğim.) [Bezzar]

(Ümmetimden büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim.)
[İmam-ı Ahmed, Nesai]

Peygamber efendimiz, günahkârlara şefaat edeceğini bildirince, Hazret-i Ebüdderda, (İmanı olan hırsız ve zâniler de şefaate kavuşacak mı) diye sual etti, (Evet, onlara da şefaat edeceğim) buyurdu. (Hatib)

(Günahı çok olanlara şefaat edeceğim.) [Hatib]

(Nefslerine aldananlara şefaat edeceğim.) [Deylemi]

(Kıyamette, kum sayısından daha çok kimseye şefaat ederim.) [Taberani]

(Kıyamette “Ya Rabbi, zerre kadar imanı olanı Cennete koy!” diyeceğim. Hepsi şefaatimle Cennete girecek.)
[Buhari]

(Şefaatime inanmayan kimse, ona kavuşamaz.)
[Şir’a]

(Şefaatime en layık olan, bana en çok salevat okuyandır.) [Tirmizi]


(Ümmetimden geri kalan olur korkusu ile Cennete girdiğim halde tahtıma oturmam. Allahü teâlâya, "Ya Rabbi ümmetim ümmetim" derim. Rabbim "Ümmetine ne yapmamı istiyorsun?" buyurur. Ben de "Ya Rabbi onların hesaplarını çabuk gör, sıkıntıdan kurtulsunlar" derim. Cehennemliklerin listesi bana verilir. Onlara şefaat ederim. Hatta Cehennem hazini Malik "Ümmetinden cezalanacak kimse bırakmadın" der.)
[Beyheki, Taberani]

(Rabbin sana
[ahirette çeşitli nimetler, şefaat izni] verecek, sen de hoşnut, razı olacaksın) mealindeki Duha suresi beşinci âyet-i kerimesi inince, Resulullah efendimizin, (Ümmetimden bir kişi Cehennemde kalsa razı oldum demem) diye söylediği tefsirlerde bildirilmiştir. (Tibyan)

 






 
   
 


νυѕℓαтнüℓуα dakika saniye misafirimiz oldunuz.

Bilgileriniz





Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol